Kaymakam Salih Zafer AYDIN' ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Konuşması
Aziz Milletim Kıymetli Aksulular;
Bugün Türk’süz Anadolu hesabı yapanlara, devletsiz Türk hayali kuranlara son asırda en kesin ve kalıcı cevabın verildiği gün olan şanlı Cumhuriyetimizin ilanının 102. yıldönümüdür. Kutlu olsun.
Üzerinde yaşadığımız vatan toprağı geçmişten günümüze çok büyük bedeller ödeyerek sahip olduğumuz topraklardır. Bu bedellerin sonuncusu Türk’ün ebedi ve büyük başbuğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yürütülen mücadelede ödenmiş, Anadolu topraklarının Türk’ün ebedi vatanı olduğu bir kez daha dünyaya ilan edilmiştir.
Türk milleti Anadolu’ya geldiği andan itibaren bu topraklarda varlık mücadelesi verdi. Oğuz Kağan’ın evlatları kimi zaman Haçlı ordusu ile kimi zaman Moğol ordusu ile mücadele etti, Celalî isyanlarını da bastırdı, kendini yok etme amacı taşıyan saldırıları can bahasına sinesinde söndürmeyi başardı.
Ancak gün geldi, kadim dünyanın son büyük cihan devleti olan, mayası Türkistan’da çalınan Devlet-i Aliyye zaafiyete düşünce devletsiz var olamayan Türk milleti de fakr u zaruret içerisine düştü.
Namık Kemal bu durumu şiirinde:
“Dayamış vatanın bağrına düşman hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?” diye nazmediyordu.
Ancak milletinin bekası için her türlü bedeli ödemeyi göze almış Türk milletinin şanlı evlatlarından müteşekkil bir kadro:
“Dayasın vatanın bağrına düşman hançerini Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” diyerek emperyalizme karşı Anadolu kıtasında şanlı bir başkaldırı iradesi gösterdi. Bu irade Türk’ün varlığına kastedenlere karşı meşru müdafaası olan İstiklâl Harbi’ydi. Bu Türk’ün tarihteki en zor ödevlerinden biriydi. Ateşle imtihandı.
Mücadelenin tek bir parolası vardı: Ya İstiklal, Ya ölüm! Bu mücadele Türk’ün Türkistan’dan beri verdiği mücadelenin devamıydı ve mücadelenin işareti aynıydı: Türk esir olmaz, Türk hürriyetsiz olmaz. Türk devletsiz olmaz. Mücadelenin neticesinde hasta adam denilen Türk, bitti denilen Türk, Anadolu kıtasında yeniden ayağa kalktı ve emperyalist dünyayı hezimete uğrattı.
Varıyla yoğuyla hürriyet savaşı veren Aziz Türk Milleti zafer sonrası egemenliğini de kayıtsız şartsız kendi eline aldı. Dünyanın en çok bedel ödenen topraklarında Orhun Anıtlarından ilham alırcasına “Açları doyuran, çıplakları giydiren, mazluma umut, zalime kılıç olan “ 5000 yıllık Türk Devleti’nin cumhuriyet rejimi ile idaresine karar kıldı.
Alınan zafer de kurulan devlet de mazide Türk’ündü, hâlde Türk’ündür ve Ebediyen Türk’ün olacaktır.
Bugün bize düşen atalarımızın emaneti olan Şanlı Türkiye Cumhuriyeti devletine sahip çıkmaktır.
Bilinmelidir ki; bu devlet ve cumhuriyet zorluğa düşerse, onu kurtarmak için bizden evvel bedel ödeyenlerin ödediği bedelden azını ödemeye razı olmayacağız. Bu tarih ve millet huzurunda şeref borcumuzdur.
Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, canını kutsal vatana hediye eden tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, şükranla yad ediyorum.
Aziz Türk Milleti,
Kanınla canınla malınla kurduğun bu devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, senin devletindir. Devletinle, cumhuriyetinle var ol. Ne mutlu Türk’üm Diyene!
Salih Zafer AYDIN
Aksu Kaymakamı
